30 Haziran 2020 Bu Fiyattan Son 4 Kişi
- 05.04.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 19.04.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 03.05.2026 949.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 28.06.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 12.07.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 26.07.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 09.08.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 23.08.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 20.09.2026 999.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 04.10.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 18.10.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 01.11.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
- 15.11.2026 899.00 EUR Bu fiyattan son 5 kişi
Müze ve Ören Yerleri Girişleri: Sen Nehri Tekne Turu + Eyfel Kulesi 2. Katı Girişi,
Montmartre Füniküler, Volendam Girişi, Şehir Vergileri ve Turist Vergileri
Kişi başı 150 €
02 – 11 120 €
***Tur esnasında rehberimize ödeyebilirsiniz***
-
1. Günİstanbul – Basel – Freiburg – Alsace
Sabiha Gökçen Havalimanı dış hatlar gidiş terminalinde uçuştan üç saat önce bilet ve bagaj işlemlerimizi tamamlamak üzere buluşacağız. Ajet Hava Yolarının tarifeli seferleri ile Basel’e uçumuz başlamaktadır. Üç ülkenin kavşağı olarak tanımlayabileceğimiz Basel’e varışımız ile birlikte şehir turumuza başlıyoruz. Fransa, Almanya ve İsviçre’nin sentezlenmiş yapısına şahit olacağımız bu güzel kente kuşkusuz en güzel özelliğini veren Rhein Nehri ile süslenmiş olması diyebiliriz. Tarihi boyunca ticaretin yoğun olarak yaşandığı Basel, zamanla bir kültür ve sanayi merkezi haline gelmiş. Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte, Cermen kabileleri Basel ve çevresindeki bölgelerde hakimiyet kurmaya başlamış ve 5. yüzyıldan itibaren Cermen kabileleri, Rhein Nehri civarında bölgeyi tam anlamıyla etkisi altına almıştır. Günümüzde ise İsviçre’nin en büyük üçüncü şehri olmasının yanı sıra bir çok müze ve sergiye de ev sahipliği yapmaktadır. Yürüyerek yapacağımız şehir gezimiz sırasında gösterişli kızıl rengiyle Belediye Binasını ve 1091 yılında Katolik bir kilise olarak inşa edilen ve 1356’daki büyük deprem sonrası tekrar yapılan Basel Manastırı göreceğiz. Günümüzde Protestan Kilisesi olarak hizmet veren kilise, İsviçre Ulusal Miras listesinde yer almaktadır. Sonrasında ise eski şehir meydanı ve pazar yeri olan Marktplatz’ı gezeceğiz. Birçok festivale de ev sahipliği yapan bu meydan şehrin en hareketli yerlerinin başında gelmektedir. Basel’i tanıdıktan sonra dinlenmek ve öğle yemeği için kısa bir mola vereceğiz. Gezimize Freiburg’a doğru yola çıkarak devam edeceğiz. Bir Alman kenti olan Freiburg Kara Orman’ın bitişiğinde yer alır. Kuşkusuz Freiburg denildiğinde akla ilk gelen, şehrin merkezinin “Bachle” adı verilen minyatür su kanallarıyla döşenmiş olmasıdır. 13. yüzyılda yapılan bu kanallar şehirdeki yangınları önlemek amacıyla tasarlanmış. Günümüzde ise Freiburg ziyaretçilerinin ve çocukların en çok dikkatini çeken tarihi kalıntılar diyebiliriz. Şehrin ortasından yükselen gotik Freiburg Minster Katedrali ise bir diğer dikkat çeken yapılarından. Freiburg gezimiz sonrasında kalacağımız otele transferimiz yapılıyor.
-
2. GünColmar – Strasbourg – Luxembourg
Otelde alacağımız kahvaltının ardından sabah saatlerinde dolu dolu geçireceğimiz tam günlük gezimiz için otelimizden ayrılıyoruz. Alsace Bölgesi'nin incisi Colmar'ı ziyaret ederek gezimize devam edeceğiz. Bölgenin tarihi dokusunu en canlı şekilde yansıtan Colmar'ı keşfederken, adeta zamanın durduğu bir atmosferde kendinizi bulacaksınız. Renkli yarı ahşap evleri, çiçeklerle süslü balkonları ve su kanallarıyla örülü olan Le Petit Venice (Küçük Venedik), Colmar'ın en büyüleyici noktalarından birkaçı. Colmar’daki serbest zamanın ardından Alsace şaraplarının üretildiği kasabadır. Obernai’den sonra Strasbourg’a doğru yola çıkacağız. Tarihi boyunca Almanya ve Fransa tarafından paylaşılamayan ve birçok kez el değiştiren şehir, I. Dünya Savaşı'nın ardından Versailles Antlaşması ile tekrar Fransa'ya geri verilmiştir. Avrupa barışının temsil edildiği yer olarak bilinen Strasbourg, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi birçok uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra Strasbourg birçok kanal ve su yolu ile çevrilidir. Rhein Nehri’nin bir kolu olan İll Nehri üzerinde kurulan şehir bir zamanlar dünyanın en büyük yapıları arasında yer alan Notre Dame Katedrali’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin tarihi merkezi olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan pitoresk Orta Çağ kasabası Le Petite France (Küçük Fransa) Strasbourg’da en akılda kalan yerlerin başında gelmektedir. Gezimiz sonrası otelimize transfer ve dinlenmek üzere serbest saatler.
-
3. GünLuxembourg – Metz – Paris
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Lüksemburg gezimize başlıyoruz. Stratejik konumuyla Avrupa’nın kalbinde yer alan Lüksemburg, ekonomik olarak dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelmektedir. 963 yılında kurulan şehir Roma ve Cermen kültürlerinin kesiştiği bir noktada yer alır ve iki uygarlığın etkisi altında kalmıştır. Londra Antlaşmasından sonra bugünkü sınırlarına kavuşan ve resmi adı Lüksemburg Büyük Dükalığı olan ülkenin adı ve başkenti aynı isimdedir. Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi dokusuyla da ziyaretçilerinin beğenisini kazanan Lüksemburg’ta göreceğimiz yerler arasında; UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan tarihi surların ve yeraltı tünellerinin bulunduğu eski şehir Casemates du Bock, şehrin ana meydanlarından biri olan Place Guillaume, 17. yüzyılda inşa edilen Gotik ve Rönesans mimari tarzlarını yansıtan Notre-Dame Katedrali, Avrupa’nın en güzel balkonu olarak nitelendirilen Chemin de la Corniche göreceğimiz yerler arasındadır. Yolculuğumuz sonrası Fransa'nın en eski şehirlerinden biri olan Metz ilk durağımız. Tarihi boyunca Fransa ve Almanya arasındaki savaşlar sebebiyle sürekli el değiştiren Metz, her iki kültüründe yansımalarını görebileceğiniz tarih kokan atmosferinin yanı sıra muhteşem doğasıyla da sizi çok etkileyecek. Fransa’nın en yeşil kentlerinden biri olan Metz, Moselle ve Seille Nehirleri ve gölleri ile büyüleyici bir doğaya sahiptir. Moselle Nehri üzerinde Alman işçiler tarafından inşa edilen Orta Çağ döneminden kalma “Almanlar Kapısı", UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan göz kamaştırıcı güzelliği ile Saint-Etienne Katedrali, Place d’Armes Meydanı, ünlü Metz Kapalı Pazarı, Fransa’nın en eski yapılarından olan opera ve tiyatro binası göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Ardından Paris’e doğru yola çıkıyoruz.Paris şehir gezimizde ilk durağımız, alış veriş denildiğinde akla ilk gelen Champs Elysees caddesi. Zafer Takı’ndan, Concorde Meydanı’na kadar uzanan Champs Elysees, dünyaca ünlü birçok moda markasına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, gastronomi, eğlence ve sanatsal etkinliklerinde yoğun olarak yaşandığı yerlerden birisidir. Günün yorgunluğunu burada vereceğimiz serbest zaman sonrası atarken, Champs Elysees’in ihtişamına hayran kalacaksınız. Akşam saatlerinde otelimize varışımız ve odalarımıza yerleştikten sonra serbest saatler.
-
4. GünParis
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Paris’in en önemli noktalarını görmek için otelimizden ayrılıyoruz. Paris’in kuzeyinde bulunan şehrin en sanatsal ve bohem bölgesi Montmartre (Ressamlar Tepesi) ilk durağımız olacak. Aracımızla ilk olarak canlı gece hayatı ve renkli atmosferi ile dünyaca ünlü kabare şov Moulin Rouge’a da ev sahipliği yapan Pigalle bölgesini göreceğiz. Füniküler ile çıkacağımız Ressamlar Tepesi’nde Sacre Coure Bazilikası bizleri karşılıyor olacak. Bir zamanlar dini yaşantının merkezi olan Ressamlar Tepesi'nde, Fransa'nın manevi yenilenmesini simgelemek amacıyla 1875 yılında yapımına başlanan Sacre Coure Bazilikası, ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra ibadete açılabilmiştir. Montmartre bölgesi manevi dönüşümünün ardından bir sanat merkezi haline gelmiş ve Vincent Van Gogh, Pablo Picasso, Salvador Dali ve Emile Zola gibi birçok ünlü sanatçıya da ev sahipliği yapmıştır. Sanat galerileri ile dolu bohem sokaklarında dolaşmaktan çok keyif alacağınız Ressamlar Tepe’sini keşfetmek ve öğle yemeği için serbest zamanınız olacak. Sonrasında Seine Nehri üzerinde yapacağımız tekne turu ile Paris’in ikonik yapılarını göreceğimiz keyif dolu bir deneyim sizi bekliyor olacak. Nehir turumuz esnasında; Eiffel Kulesi, Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi, Alexandre III Köprüsü, Orsay Müzesi ve Institut de France panoramik olarak göreceğimiz yerlerin sadece birkaçı. Akşamüzeri saatlerinde Paris’in muhteşem manzarasını kuşbakışı izleyebileceğiniz Eiffel Kulesi’nin 2. katına çıkacağız. 1889 Paris Dünya Fuarı için tasarlanan kule, zamanla Paris’in simgesi ve dünyanın en ihtişamlı yapılarından biri haline gelmiştir. Hala dünyada milyonlarca ziyaretçi ağırlayan en bilindik turistik noktalardan biridir. Ardından Benlux mağazasında uyguna yapabileceğiniz alışverişler sonrasında sonrasında kalacağımız otele hareket edeceğiz. Dinlenmek için serbest saatler.Gezimiz sonrasında kalacağımız otele hareket edeceğiz.
-
5. GünParis – Brüksel – Brugge – Brüksel
Sabah erken saatlerde Paris’ten ayrılıyoruz. Yaklaşık bir saat sürecek olan otobüs yolculuğumuzun ardından Almanya’nın en eski şehri Trier’e varmış olacağız. MÖ 15 yılında Moselle Nehri’nin kıyısında Roma İmparatoru Augustus tarafından kurulan Trier UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer almaktadır. Yürüyerek yapacağımız şehir gezimiz sırasında, antik Roma kenti kapısı Porta Nigra, Gotik tarzı mimarisiyle göz alıcı Meryem Ana Kilisesi, antik Roma döneminden kalma Amfitiyatro ve imparatorluk termal havuzları Kaiserthermen, Almanya’nın en eski piskoposluk kilisesi St Peter Katedrali ve günümüzde müze olarak hizmet veren Karl Marx’ın evi göreceğimiz yerlerden sadece birkaçı. Trier’de vereceğimiz kısa serbest zaman sonrası gezimize Brüksel’e doğru yola çıkarak devam edeceğiz. Yaklaşık üç saat sürecek yolculuğumuzun ardından Brüksel’e varmış olacağız. Avrupa Birliği’nin de başkenti olan Brüksel’i uluslararası diplomasinin merkezlerinden biri olarak tanımlayabiliriz. Orta Çağ’dan kalan mirasını başarıyla koruyan ve aynı zamanda modern bir metropol olarak gelişen Brüksel’de yapacağımız şehir turumuz sırasında; Kraliyet Sarayı, Grand Palace (şehir meydanı), St. Michael , Borsa Binası ve Brüksel’in simgesi haline gelen Mannequin Pis Heykeli (işeyen bebek heykeli) göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Ardından Brugge’e hareket ediyoruz. Yaklaşık bir saat sürecek yolculuğumuz sonrası Kuzeyin Venedik’i olarak adlandırılan Brugge’e varmış olacağız. Tarihi dokusu, iyi korunmuş Orta Çağ mimarisi, dar sokakları, rengarenk cepheli tarihi binaları, kanalları ve önemli yapılarıyla UNESCO tarafından koruma altına alınan şehir ziyaretçilerine adeta tarihte yolculuk imkanı sunmaktadır. Yeşillikler içindeki parkları ve doğasıyla tarih kokan Brugge, romantik atmosferiyle de sizi kendisine hayran bırakacak. Yürüyerek yapacağımız şehir turumuz esnasında Grote Markt, Gotik mimarisi ile dikkat çeken Belediye Binası, Belfort Çan Kulesi, Kutsal Kan Bazilikası, şehrin en güzel manzarasına sahip Minnewater (Aşk Gölü) göreceğimiz yerler arasında. Şehri keşfetmek için verilecek serbest zaman süresince, şirin kafelerinde vakit geçirebilir ve lokal restoranlarında öğle yemeğinizi yiyebilirsiniz. . Akşam saatlerinde otelimize hareket edeceğiz ve dinlenmek için serbest saatler.
-
6. GünBrüksel – Amsterdam
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Amsterdam’a hareket ediyoruz. Tarihi, kültürel zenginlikleri, kanalları, müzeleri ve canlı atmosferi ile ünlü Avrupa’nın en kozmopolit şehirleri arasında yer alan Amsterdam, aynı zamanda özgürlükçü yaşam tarzı ile diğer Avrupa başkentleri arasında ön plana çıkmaktadır. Genç ruhlu şehirde yıl boyunca birçok etkinlik, festival ve konserler düzenlenmekle birlikte, klasik ve modern sanat eserlerinin sergilendiği galeri, müze ve sergilerle de dolup taşmaktadır. Amsterdam turumuz sırasında şehrin en gözde meydanı olan Damrak, Hollanda kraliyet ailesinin resmi ikametgahlarından biri olan Kraliyet Sarayı ve Amsterdam'daki en eski kilise olan Oude Kerk (eski kilise) göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Akşam saatlerinde otelimize hareket edeceğiz ve dinlenmek için serbest saatler.
-
7. GünAmsterdam – Marken – Volendam – Amsterdam
Sabah otelimizden ayrılarak Amsterdam’a yaklaşık 1 saat mesafede bulunan Marken & Volendam gezimizi yapacağız. Hollanda’nın geleneksel yaşam tarzını en iyi gözlemleyebileceğimiz bu iki balıkçı kasabasını gezerken doğasından ve birbiri ardına dizilmiş rengarenk evleri sizi çok etkileyecek. Eskiden balıkçılık ile geçinen Marken köyü sakinleri, ada turistik bir yer haline gelip ana karaya köprü ile bağlandıktan sonra el sanatları ve geleneksel kıyafetlerin üretiminin yaygın hale gelmesi ile form değiştirmiş. Su baskınlarını önlemek amacıyla kazıkların üzerine inşa edilen evler, günümüzde halen koruma altında tutulmaktadır. Marken’e göre çok daha büyük olan Volendam’a köprü üzerinden kısa bir yolculuk ile ulaşacağız. Yol üzerinde çeşitli peynir üreticileri ve peynir tadım atölyesi bulunan bölgede, bir peynir üreticisini ziyaret edecek ve peynir üretimi hakkında bilgi alacağız. Alışverişiniz için kısa bir serbest zaman verdikten sonra Volendam’a doğru hareket edeceğiz. 20. yüzyılda Picasso ve Renoir gibi ünlü sanatçıların kısa süreli kaldığı bu güzel kasabada geleneksel kıyafetleri ile dolaşan birçok ev sahibi görebilirsiniz. Kısmen balıkçılığın hala devam ettiği kasabayı gezerken; tarihi balıkçı evlerini, müzeleri, el sanatlarının yapıldığı atölye ve mağazaları görebileceksiniz. Geleneksel yemekleri ile öne çıkan Volendam’da öğle yemeği için vaktiniz olacak. Bu iki güzel köyü gezdikten sonra Amsterdam şehir merkezine hareket edeceğiz ve akşam saatlerine kadar şehri gezmek için serbest zamanınız olacak. Rehberinizin bildireceği yer ve saatte bir araya gelerek otelimize hareket ediyor olacağız.
-
8. GünAmsterdam – İstanbul
Otelde alacağımız kahvaltının ardından çıkış işlemlerimizi tamamlayarak otelimizden ayrılacağız. Rehberimizin bildireceği saate kadar serbest zaman. Rehberimizin bildirdiği saatte havalimanına doğru hareket edeceğiz. Bilet ve bagaj işlemlerimizi tamamlayarak Ajet Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle İstanbul’a uçuşumuz başlıyor ve İstanbul’a varışımızın ardından turumuzun sonu.
Unutulmaz anılar biriktireceğiniz bir başka seyahatimizde tekrar bir araya gelmek dileğiyle…







Yorumlar